13 Eylül 2010 Pazartesi

Zamane Çocukları

Evet dedi, zaman akıp gidiyor; o zaman onu yakalayalım. Koştu 6 bacaklı çocuk, arkasından da en samimi arkadaşı cüce. 6 bacaklı çocuk o kadar hızlı koşuyordu ki cüce ona yetişemedi, zamanın arkasında kaldı, oturup ağladı. 6 bacaklı çocuk arkasına bakmadan zamanı kovalamaya devam ediyordu, zamanı görmüyor ama hissedebiliyordu . Hırs yapmıştı, yakalayacaktı zamanı. Koştu, koştu, koştu... Zaman kaçtıkça o da kovaladı. Yaklaşmıştı, çok az kalmıştı, son bir hamleyle karanlığa atladı, karanlıktan tuttu zamanı. Elini karanlıktan çıkarıp bakmaya cesaret edemiyordu bir türlü, titriyordu ama heyecandan mı korkudan mı anlayamamıştı. Yavaş yavaş ellini karanlıktan çıkarttı evet, sonunda görebilecekti zamanı, yakalamıştı.

Elindekine bakakaldı, bu bir yelkovandı. Zaman sadece yelkovandan ibaret mi diye düşündü. Uzaktan tak tak tak sesi geliyordu, elindekini incelemekten sese kulak vermemişti. Ses gittikçe yaklaşıyordu, yaklaşıyordu.. Kafasını yelkovandan kaldırıp geriye baktı ve akrepin ona yaklaştığını gördü; panik içinde yelkovanı yere fırlattı,ve korkuyla koşmaya başladı... Koştu, koştu, koştu.. Akrep onu kovalamaya devam ediyordu.. Korkudan ağlamak istiyordu ama sadece koşmayı başarabildi. Koşarken cüce arkadaşına rastladı, bıraktığı yerde duruyordu, akrep onu kovaladığı için duramadı, koşmaya devam etti, koştu, koştu, sonsuza dek koştu....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder